Başka her şey avanta.
- Everything else is gravy.
Ben et, kabuklu deniz ürünleri, kümes hayvanları ya da et suyu yemem.
- I don't eat meat, shellfish, poultry or gravy.
Bu, kongre için bir sus payı.
- It's a sop to Congress.
Bu bekçiye bir rüşvettir.
- It's a sop to Cerberus.
My sister used to chose the worst part of the meat.But now, his husband made me happy by giving me some gravy.
Biraz daha sos alır mıydınız?
- Would you like some more gravy?
Biz biraz soslu, patatesli ve kırmızı yaban mersinli reçelli İsveç köfteleri yedik.
- We ate some Swedish meatballs with gravy, potatoes, and lingonberry jam.
Ben et, kabuklu deniz ürünleri, kümes hayvanları ya da et suyu yemem.
- I don't eat meat, shellfish, poultry or gravy.
The first thousand tickets and the concessions cover the venue and the band. The rest is gravy.