grave, sober, solemn, earnest, weighty

listen to the pronunciation of grave, sober, solemn, earnest, weighty
Englisch - Türkisch

Definition von grave, sober, solemn, earnest, weighty im Englisch Türkisch wörterbuch

serious
kellifelli
serious
şakaya gelmeyen
serious
tehlikeli

Bu hafif bir hatanın ciddi yaralanmalara yol açabileceği çok tehlikeli bir spor. - It's a very dangerous sport, where a slight mistake can lead to serious injury.

serious
önemli

Önemli bir problemimiz var. - We have a serious problem.

serious
şaka yapmayan
serious
ağrıbaşlı
serious
{s} ağır

Her ikisi de ağır yaralandı. - Both were seriously wounded.

O ağır yaralı değildi. - She was not seriously injured.

serious
{s} ciddi

Ciddi olmanın zamanı geldi. - Time has come to get serious.

Onun o projeyi ciddiye almasını sağlamak için buradayız. - We have got to get him to take that project seriously.

serious
{s} önemli, ciddi: a serious problem önemli bir sorun
serious
{s} ciddi, ağırbaşlı: serious person ağırbaşlı kimse
serious
vakarlı
serious
{s} tehlikeli, ağır, ciddi: a
serious
ciddi olarak
serious
(Tıp) Ciddi, vahim
serious
{s} ağırbaşlı
Englisch - Englisch
{a} serious
grave, sober, solemn, earnest, weighty
Favoriten