grant freedom to; free from confinement

listen to the pronunciation of grant freedom to; free from confinement
Englisch - Türkisch

Definition von grant freedom to; free from confinement im Englisch Türkisch wörterbuch

free
bağımsız

Hiç kimse gerçekten özgür değildir, çünkü bağımsızlıklarının kölesi olan insanlar var. - Nobody is truly free, because there are people who are slaves of their independence.

Tom bir bağımsız yazar. - Tom is a freelance writer.

free
{s} bedava

Bedavaya bir dil öğrenin. - Learn a language for free.

Yanında iki kutu bedava ayakkabı cilası ile birlikte onlar sadece 50 dolar. - They're only $50 with two cans of shoe polish free of charge.

free
beleş

Bu beleş bir gazetedir. - This is a free newspaper.

Onu neredeyse beleşe aldım. - I got it practically for free.

free
{s} muaf

Bu eşyalar vergiden muaf. - These goods are free of tax.

Batı Berlin Sovyet kontrolünden muaf kalacaktı. - West Berlin would remain free of Soviet control.

free
{s} doğal
free
(Bilgisayar) kullanıma açık
free
hür
free
azat
free
bağsız
free
izin vermek
free
özgür biçimde
free
cömert
free
{s} laubali, saygısız. z. bedava, parasız
free
sabit olmayan
free
serbestçe

Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir. - This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir. - Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

free
laubali
free
{s} samimi
free
{s} meşgul olmayan, boş
free
{s} masrafsız
Englisch - Englisch
unloose
liberate
free
release
loose
unloosen
grant freedom to; free from confinement
Favoriten