Dedemle haftada iki üç kez görüşüyordum.
- I saw grandpa two or three times a week.
Tom yalnızca dedelerinden birini hatırlayabiliyor.
- Tom can only remember one of his grandparents.
Büyükbabamla gitmek istemiyorum anne. Beni burada bırak.
- Mom, I don't want to go with Grandpa. Leave me here.
Bill, annesi bir hemşire olmak için eğitim alırken, büyükanne ve büyükbabası ile birlikte yaşamaya gönderildi.
- Bill was sent to live with his grandparents while his mother studied to become a nurse.
Büyük baban nerede yaşıyor?
- Where does your grandpa live?
Büyük annem ve büyük babam için kaygılanıyoruz.
- We're worried about Grandma and Grandpa.
Büyükbabam benim doğumumdan kısa bir süre sonra öldü.
- My grandfather died shortly after my birth.
Büyükbabam tarafından bana Robert adı verildi.
- I was named Robert by my grandfather.
Bana o masalı anlatan dedemdi.
- It was my grandfather that told me that story.
Dedesi bir yıl önce kanserden öldü.
- His grandfather died of cancer a year ago.
My grandfather was an archaeologist.
- My grandpa was an archeologist.
Where does your grandfather live?
- Where does your grandpa live?
... grandpa salt has completely disappeared leaving only a superficial incise shall ...
... Kind of like great-great-great- great-great-great grandpa ...