grandmammy

listen to the pronunciation of grandmammy
Englisch - Türkisch

Definition von grandmammy im Englisch Türkisch wörterbuch

grandmother
{i} babaanne

Tom'un büyük büyük büyük babaannesi İskoçya'da yaşadı. - Tom's great-great-great grandmother lived in Scotland.

Babaannem uçabiliyor. - My grandmother is able to fly.

grandmother
{i} anneanne

Haftada iki kez anneannemi ziyaret ederim. - I visit my grandmother twice a week.

Anneannem yavaşça konuşuyor. - My grandmother speaks slowly.

grandmother
büyük anne

Büyük annem 82 yaşında hâlâ enerjik. - My grandmother is still vigorous at 82 years old.

Büyük annem giysiler örmeyi seviyor. - My grandmother likes to weave things.

grandmother
{i} büyükanne

Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor. - My grandmother goes for a walk in the evening.

Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti. - Tom and his grandmother went to the bookstore.

grandmother
{i} nine

Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor. - That little house looks just like the little house my grandmother lived in when she was a little girl, on a hill covered with daisies and apple trees growing around.

Ninem bu sabah mektubu yolladı. - My grandmother posted the letter this morning.

Englisch - Englisch
grandmother