granddaughters

listen to the pronunciation of granddaughters
Englisch - Türkisch

Definition von granddaughters im Englisch Türkisch wörterbuch

granddaughter
Kız torun

Yaşlı bayan kız torununa gülümsedi. - The old lady smiled at her granddaughter.

Tom kız torunlarının dansını izledi. - Tom watched his granddaughters dance.

granddaughter
(isim) torun
granddaughter
{i} torun

O kaçırılan torununu aradı. - She searched for her granddaughter who had been taken away.

Onun eşit sayıda erkek ve kız torunları var. - She has an equal number of grandsons and granddaughters.

granddaughters
Favoriten