Onun politikaları çok yenilikçi idi.
- His policies were too progressive.
Girişimleriniz sayesinde basın tarafından ilerici ve ileriye dönük düşünce kuruluşu olarak tanınmaktayız.
- Thanks to your initiatives we've been recognized as a progressive and forward-thinking enterprise by the press.
Ben oldukça ilericiydim.
- I'm pretty progressive.
Hey, ilerici olanı hatırlıyor musunuz?
- Hey, remember the progressive one?
Tom çok ilerici, değil mi?
- Tom is very progressive, isn't he?