Tom notlarını umursamıyor.
- Tom doesn't care about his grades.
Test notlarının ne kadar önemli olduğu hakkında bir fikrin var mı?
- Do you have any idea how important your test grades are?
Yedinci sınıftayken okulu bıraktım.
- I dropped out of school when I was in the 7th grade.
O, onuncu sınıfta okuyor.
- He is in the tenth grade.
Seviyemi yükseltmek için çaba sarfettim.
- I made efforts to improve my grades.
Sadece sıkı çalışırsanız, seviyeleriniz çok gelişecek.
- If you just work hard, your grades will improve a lot.
O en iyi derecelere sahiptir.
- She's got the best grades.
Testleri derecelendirdin mi?
- Did you grade the tests?
Bu tekne üstün kaliteli alüminyum ve yüksek güçlü demir ile yapılır.
- This boat is made with high grade aluminum and high strength iron.
İyi puanlar için bir ödül aldılar.
- They got an award for good grades.
Bunlar yüz puanlık bir ölçekte derecelendirilir.
- These are graded on a hundred-point scale.
Test notlarının ne kadar önemli olduğu hakkında bir fikrin var mı?
- Do you have any idea how important your test grades are?
Onun denemesi, sorunun sadece yüzeysel bir analizini yaptı, bu yüzden sınıfta en yüksek notu aldığında ona gerçekten büyük bir sürpriz olmuştu.
- His essay gave only a superficial analysis of the problem, so it was a real surprise to him when he got the highest grade in the class.
I gave him a good grade for effort.
This material absorbs moisture and is probably not a good choice for use below grade.
The grade fives are on a field trip.
Canada Clancy starts grade five this year.
This fine-grade coin from 1837 is worth a good amount.
... it wouldn't be as explicit as grades. ...
... AUDIENCE: We shouldn't give grades then at Google? ...