Güle güle bile demedin.
- You didn't even say goodbye.
Güle güle. Üzerinde anlaştığımız zamanda görüşürüz.
- Goodbye. I'll see you at the time we agreed on.
Hoşçakal demek için anneme telefon ettim.
- I phoned my mom to say goodbye.
Tom hoşçakal demeden gitti.
- Tom left without saying goodbye.
Veda etmek istiyorum.
- I want to say goodbye.
Tom'a veda etmeye gideceğim.
- I'm going to go say goodbye to Tom.
John gave Rebecca a goodbye to wish her luck on her holiday.