Hava güzel olması koşuluyla, katılım iyi olmalı.
- Attendance should be good provided the weather is favorable.
Gerçekten güzel bir tadı var.
- This sure tastes good!
Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir.
- This is a good book, but that is better.
Benim çok iyi bir sözlüğüm yok.
- I haven't a very good dictionary.
Bu iyi hava devam ederse, iyi bir ürün alacağız.
- We'll have a good crop if this good weather keeps up.
Sizinki gibi öyle iyi bir kamera alamam.
- I can't afford such a good camera as yours.
O şimdi iyi; ne çok ağır ne de çok hafif.
- It's good now; neither too heavy nor too light.
O çok iyi bir öğretmendir.
- She's a very good teacher.
Tom ve Mary çıkıyorlar mı? Hayır, sadece iyi arkadaşlar.
- Are Tom and Mary dating? No, they're just good friends.
Tom o kadar iyi bir öneriye sadece hayır diyemedi.
- Tom just couldn't say no to an offer that good.
O, bu bilgileri yararlı kullanıma sundu.
- He put this information to good use.
Sanırım bu kitabı okumanız yararlıdır.
- I think it's good for you to read this book.
Gıda ve giyim tezgahlarındaki ürünler çok ucuz.
- Goods at the food and clothing stalls were very cheap.
Şirket, çeşitli kağıt ürünleri üretmektedir.
- The company manufactures a variety of paper goods.
Aferin böyle devam et, Tom.
- Keep up the good work, Tom.
Aferin böyle devam et, Bay Sakamato.
- Keep up the good work, Mr. Sakamoto.
Sağlıklı kalabildiğim sürece uzun yaşamak isterim.
- I want to live as long as I can stay in good health.
Tom sağlıklı gibi görünüyor.
- Tom seems to be in good health.
Tom, acentenin menfaatı icabı işi bırakmalıdır.
- Tom should quit for the good of the agency.
Birey, devletin menfaati için mevcut değildir.
- The individual does not exist for the good of the State.
Benim çok iyi bir sözlüğüm yok.
- I haven't a very good dictionary.
Çok iyi bir iş yapmadığını söyledim.
- You didn't do a very good job, I said.
Arabamı satarak iyi bir kazanç elde ettim.
- I made a good profit by selling my car.
İnsanların yeni mallara harcamak için daha fazla parası vardı.
- People had more money to spend on new goods.
Farklı ülkeler, pek çok mal ithal etmektedirler.
- Different countries import many goods.
Pekala, Tom'a veda öpücüğü vermeyecek misin?
- Well, aren't you going to kiss Tom goodbye?
Tom bugün gerçekten iyi iş çıkardı.
- Tom really did a good job today.
Tom, dans için müzik seçimi konusunda iyi bir iş çıkardı.
- Tom did a pretty good job of selecting music for the dance.
Sabah erken kalkmak sağlığın için faydalıdır.
- It's good for your health to get up early in the morning.
Sizin için balık yemek faydalı mı?
- Is eating fish good for you?
O, konuşma sanatında yeteneklidir.
- He has a good art of talking.
Bu neredeyse doğru olamayacak kadar çok iyi
- It's almost too good to be true.
Polis, neredeyse bir aydır çalınan eşyaları arıyor.
- The police have been searching for the stolen goods for almost a month.
Taze hava sağlıklı olmak için gereklidir.
- Fresh air is necessary to good health.
Taze meyve, sağlık için iyidir.
- Fresh fruit is good for the health.
Sizin başarınız büyük ölçüde fırsatınızdan nasıl yararlanacağınıza bağlıdır.
- Your success will largely depend upon how you will make good use of your opportunity.
O, bu bilgileri yararlı kullanıma sundu.
- He put this information to good use.
Yanlış zamanda konuşulan bir söz iyilikten çok daha fazla zarar yapabilir.
- A word spoken at the wrong time can do very much more harm than good.
Bilimsel bilginin her artışıyla insanın kötülük için gücü iyilik için gücü gibi aynı oranda artırılır.
- With every increase of scientific knowledge, man's power for evil is increased in the same proportion as his power for good.
Uygun bir zamanda orada olmak isterim.
- I would like to be there in good time.
Ev iyi görünüyordu, üstelik fiyat en uygundu.
- The house looked good; moreover, the price was right.
Bazıları İngilizcede iyiler,ve diğerleri matematikte iyiler.
- Some are good at English, and others are good at mathematics.
En iyiler çoğunlukla iyilerin düşmanıdır.
- The best is often the enemy of the good.
O, fon sağlamada iyidir.
- He's good at fund raising.
Tom iyi bir yaşam sağlamaktadır.
- Tom makes a good living.
Çocuklar okulda başarılı olsunlar diye çok stres altına sokuluyor, ama kendi iyilikleri için.
- There's so much stress put on kids to perform well in school, but with good reason.
Çok güzel!Çok başarılı bir iş çıkardın.
- Very good! You did an excellent job.
O kesinlikle iyi bir adam ama güvenilir değil.
- He is a good fellow for sure, but not trustworthy.
Bunu güvenilir kaynaklardan öğrendik.
- I got this on good authority.
Öğretmenimizin havası yerinde.
- Our teacher is in a good mood.
Bugün patronun keyfi yerinde mi?
- Is the boss in a good mood today?
Tom bir iyilikseverdi.
- Tom was a good Samaritan.
Tam o sırada aklıma iyi bir fikir geldi.
- A good idea occurred to me just then.
Ted saatleri tamir etmede iyidir.
- Ted is good at fixing watches.
Tom'un köpeği oldukça iyi bir yüzücü.
- Tom's dog is a pretty good swimmer.
Tom notasız piano çalmada oldukça iyidir.
- Tom is pretty good at playing piano by ear.
Peki iyi haber nedir?
- So what's the good news?
Bugün Pekin'de hava çok iyi.
- The air is very good in Beijing today.
Jefferson milletin emin ellerde olduğuna inanıyordu.
- Jefferson believed the nation was in good hands.
Tom'un iyi bir öğretmen olacağına eminim.
- I bet Tom would be a good teacher.
Bu alet hiçbir şeye yaramaz.
- This tool is good for nothing.
Onun büyükbabası ona Tom, sen hiçbir işe yaramazsın derdi.
- His grandfather used to say to him: Tom, you're good for nothing.
a good amount of seeds.
The bread is still good.
Good Friday.
The soup is good and hot.
The one thing that we can't do...is throw out the baby with the bathwater.... We know our process works pretty darn good and, uh, it’s really sparked this amazing phenomenon of this...high-quality website.
a good worker.
Walking is good for you.
The flashlight batteries are still good.
a good job.
The car was a good ten miles away.
all in good time.
Eat a good dinner so you will be ready for the big game tomorrow.
When we are happy, we are always good, but when we are good, we are not always happy.
You got married? Good for you!.
Eating fruit is good for you.
Tom doesn't look too well.
- Tom doesn't look so good.
What are some tasty foods that would go well with potatoes?
- What are some good foods to eat with potatoes?
... the impact, but it's still good for government side, not ...
... to our country and that's good for our economic growth. ...