Ben onu yeterince iyi tanıyorum.
- I know it well enough.
O, şimdi çalışmak için yeterince iyidir.
- She is now well enough to work.
John, bugün okula gitmek için yeteri kadar iyi değildir.
- John isn't well enough to go to school today.
O yeterince iyi okuyabilir.
- He can read well enough.