good, tender, obligingly, favorable

listen to the pronunciation of good, tender, obligingly, favorable
Englisch - Türkisch

Definition von good, tender, obligingly, favorable im Englisch Türkisch wörterbuch

kind
{s} iyi

İyiliğiniz için size minnettarım. - I am grateful to you for your kindness.

İyiliğin için sana derinden minnettarım. - I am deeply grateful to you for your kindness.

kind
I kind of expected it Biraz da bunu bekliyordum
kind
iyilikçi
kind
takım
kind
merhametli
kind
inayetli
kind
yürekten
kind
ince

Bizi davet etmeniz büyük incelikti. - It was kind of you to invite us.

Beni görmeye gelmeniz büyük incelik. - It is very kind of you to come and see me.

kind
candan
kind
sevecen

Leyla nazik, tatlı ve sevecendi. - Layla was kind, sweet, and caring.

kind
{s} nazik

Bana biraz ödünç para verecek kadar nazikti. - He was kind enough to lend me some money.

Onun nazik olduğunu söyledin ve o öyle. - You said she was kind and so she is.

kind
{i} çeşit

Tom ve Mary'nin bir çeşit sorunları var gibi görünüyor. - Tom and Mary seem to be in some kind of trouble.

Ne çeşit et yemeklerini servis yapıyorsunuz? - What kinds of meat dishes do you serve?

kind
{i} aynı şekil

Özür dilerim. Aynı şekilde sana geri ödeyeceğim. - I'm sorry, I'll pay you back in kind.

kind
{s} yumuşak başlı
kind
{i} çeşit, cins, tür, nevi
kind
(İnşaat) tür, çeşit
kind
{s} iyi, iyiliksever, iyilikçi; sevecen; merhametli
kind
âdeta milyoner
kind
eskitabiat
kind
(isim) çeşit, tür, cins, nitelik, aynı şekil, aşai rabbani ayinindeki ekmek veya su
Englisch - Englisch
{a} kind
good, tender, obligingly, favorable
Favoriten