Onlar Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdü.
- Every day they killed a llama to make the Sun God happy.
Bir devenin bir iğnenin deliğinden geçmesi bir zengin kişinin Tanrı'nın krallığına girmesinden daha kolaydır.
- It is easier for a camel to pass through the eye of a needle than for a rich man to enter the kingdom of God.
Allah'a inanıyor musun?
- Do you believe in God?
Allah dünyayı yarattı.
- God created the world.
Allah'tan başka bir ilâh yoktur ve Muhammed, Allah'ın elçisidir.
- There is no god but God, and Muhammad is the messenger of God.
Ateizm eski cumhuriyetin yeni toplumunun felsefesi olmuştur.
- Atheism has become the philosophy of the new society of the old republic.
Ateizm dinî bir inanç değildir.
- Atheism isn't a religious belief.
Ona herkes tarafından bir Allah gibi tapılır.
- He is worshiped as a god by everyone.
O ülkede, insanlar paraya tanrı gibi tapıyorlardı.
- In that country, people worshipped money like a god.
Onlar ayrıca Snow White'ın dinsiz üvey annesini de davet ettiler.
- They also invited Snow White's godless stepmother.
Allahsız kadın cezalandırılmalı.
- The godless woman must be punished.
Allahsız kadın cezalandırılmalı.
- The godless woman must be punished.
Sokrates, Zeus'a inanmadığı için ateist olmakla suçlanırdı.
- Socrates was accused of atheism because he did not believe in Zeus.
Godded him up ... It's the fear of discerning journalists: Does coverage of athletic stars, on field and off, approach beatification of the living?.
A supreme being; God, typically in some particular view or aspect.