Kadınlara yardımcı olmayı sürdürmek istiyorum.
- I want to continue to help women.
Devam etmekten başka seçeneğimiz yok.
- We have no options but to continue.
Parmaklarınızla yemek yemek sadece yüzyıllar boyu devam etmekle kalmadı, aynı zamanda bazı alimler onun tekrar popüler olabileceğine inanıyorlar.
- Not only has eating with your fingers continued throughout the centuries, but some scholars believe that it may become popular again.
Fiyatlar tırmanmaya devam ediyor.
- Prices continue to climb.
Fiyatlar yükselmeye devam ediyor.
- Prices will continue to rise.
İnatçılıklarını sürdürüyorlar.
- They continue being stubborn.
Yüksek lisans okulunda çalışmalarını sürdürdü.
- He continued his studies at graduate school.