Did you know there was a secret passage hidden behind the bookcase?
- Kitaplığın arkasında gizlenmiş gizli bir geçit olduğunu biliyor muydunuz?
Now the mountain is hidden by the clouds.
- Şimdi, dağ bulutlar tarafından gizlenmiştir.
The sun was hidden in the moon's shadow.
- Güneş ayın gölgesine gizlenmişti.
Tom was carrying a concealed weapon.
- Tom gizlenmiş bir silah taşıyordu.
Tom was carrying a concealed weapon.
- Tom gizlenmiş bir silah taşıyordu.
Tom had nothing to hide.
- Tom'un gizleyecek bir şeyi yoktu.
He couldn't think where to hide it.
- Onu nereye gizleyeceğini düşünemedi.
The cat lay hidden in the bushes.
- Kedi çalıların içinde gizlenmiş yatıyordu.
The walls are hidden by ivy.
- Duvarlar sarmaşık tarafından gizlenmiştir.
Tom isn't very good at concealing the way he really feels.
- Tom gerçekten hissettiği şekli gizlemede çok iyi değildir.
We can normally conceal our thoughts from others.
- Biz normalde düşüncelerimizi başkalarından gizleyebiliriz.
The thief disguised himself as an old lady.
- Hırsız yaşlı bir kadın olarak kendini gizledi.
He disguised himself as a salesman and visited her house.
- Bir satıcı olarak kimliğini gizledi ve onun evini ziyaret etti.
Tom isn't very good at concealing his feelings.
- Tom hislerini gizlemede çok iyi değildir.
Tom has done a pretty good job concealing his dissatisfaction.
- Tom memnuniyetsizliğini gizleyen oldukça iyi bir iş yaptı.
Tom concealed his pistol under his coat.
- Tom silahını paltosunun altında gizledi.
She concealed the fact that she used to be a salesgirl.
- O, bir tezgahtar olduğu gerçeğini gizlemişti.
The thief disguised himself as an old lady.
- Hırsız yaşlı bir kadın olarak kendini gizledi.
Tom disguised himself as a priest.
- Tom bir rahip olarak kendini gizledi.