He couldn't think where to hide it.
- Onu nereye gizleyeceğini düşünemedi.
She tried to hide her mistake from us.
- O, hatasını bizden gizlemeye çalıştı.
The sun was hidden in the moon's shadow.
- Güneş ayın gölgesine gizlenmişti.
Now the mountain is hidden by the clouds.
- Şimdi, dağ bulutlar tarafından gizlenmiştir.
We can normally conceal our thoughts from others.
- Biz normalde düşüncelerimizi başkalarından gizleyebiliriz.
She concealed the fact that she used to be a salesgirl.
- O, bir tezgahtar olduğu gerçeğini gizlemişti.
He makes no disguise of his feelings.
- O hislerini gizlemez.
He disguised himself as a salesman and visited her house.
- Bir satıcı olarak kimliğini gizledi ve onun evini ziyaret etti.
Tom has done a pretty good job concealing his dissatisfaction.
- Tom memnuniyetsizliğini gizleyen oldukça iyi bir iş yaptı.
Tom isn't very good at concealing his feelings.
- Tom hislerini gizlemede çok iyi değildir.
She concealed the fact that she used to be a salesgirl.
- O, bir tezgahtar olduğu gerçeğini gizlemişti.
Tom concealed his anger from Mary.
- Tom öfkesini Mary'den gizledi.
Tom was disguised as a janitor.
- Tom bir odacı olarak kimliğini gizledi.
He disguised himself as a salesman and visited her house.
- Bir satıcı olarak kimliğini gizledi ve onun evini ziyaret etti.