gizlenmek

listen to the pronunciation of gizlenmek
Türkisch - Englisch
lurk
to be kept secret
be concealed
be kept secret
disguise
kept secret
hide oneself
take cover
lie low
to hide oneself, conceal oneself, secrete oneself
to be kept secret (from), be hidden (from), be concealed (from)
hide out
go underground
skulk
bury oneself
to hide, to hide oneself, to lurk; to be kept secret
ensconce oneself
shelter oneself
hide

I know all the places to hide. - Ben gizlenmek için tüm yerleri biliyorum.

We need to find a safe place to hide. - Gizlenmek için güvenli bir yer bulmamız gerek.

abscond
gizlenme
{i} hiding

You can't keep hiding from me, Tom. - Benden gizlenmeye devam edemezsin, Tom.

gizlenme
{i} disguise
gizle
hide

He couldn't think where to hide it. - Onu nereye gizleyeceğini düşünemedi.

Tom had nothing to hide. - Tom'un gizleyecek bir şeyi yoktu.

gizle
blot out
gizle
secrete
gizle
{f} secreting
gizle
{f} hidden

The sun was hidden in the moon's shadow. - Güneş ayın gölgesine gizlenmişti.

The walls are hidden by ivy. - Duvarlar sarmaşık tarafından gizlenmiştir.

gizle
conceal

We can normally conceal our thoughts from others. - Biz normalde düşüncelerimizi başkalarından gizleyebiliriz.

Tom isn't very good at concealing his feelings. - Tom hislerini gizlemede çok iyi değildir.

gizle
{f} disguise

The thief disguised himself as an old lady. - Hırsız yaşlı bir kadın olarak kendini gizledi.

He makes no disguise of his feelings. - O hislerini gizlemez.

gizle
gloss over
gizle
concealing

Tom isn't very good at concealing his feelings. - Tom hislerini gizlemede çok iyi değildir.

Tom isn't very good at concealing the way he really feels. - Tom gerçekten hissettiği şekli gizlemede çok iyi değildir.

gizle
concealed

Tom concealed his pistol under his coat. - Tom silahını paltosunun altında gizledi.

Mrs Cockburn concealed her name lest the knowledge of her sex and youth should produce a prejudice against her work. - Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi.

gizle
disguised

She disguised herself as him. - O, kendini o olarak gizledi.

The thief disguised himself as an old lady. - Hırsız yaşlı bir kadın olarak kendini gizledi.

gizlenme
suffusion
gizlenme
veiling
gizlenme
concealment
kaçıp gizlenmek
abscond
kötü niyetle gizlenmek
skulk
Türkisch - Türkisch
Gizlenilmek, gizli tutulmak
Kendi kendini gizlemek, saklanmak
(Osmanlı Dönemi) TEVERRİ
(Osmanlı Dönemi) İCTİNAN
(Osmanlı Dönemi) MÜVARAT
(Osmanlı Dönemi) HACHACE
(Osmanlı Dönemi) TEKENNÜS
(Osmanlı Dönemi) DESS
gizlenme
Gizlenmek işi veya durumu
gizlenmek
Favoriten