She wore a blue dress made by her mother for the concert.
- O, konser için annesi tarafından yapılan mavi bir elbise giydi.
Tom wore a new coat to school today.
- Tom bugün okula giderken yeni bir ceket giydi.
I've worn holes in my socks.
- Delik çoraplarımı giydim.
I noticed that she had worn a new hat.
- Onun yeni bir şapka giydiğini fark ettim.
That's a pretty dress you have on.
- Giydiğin güzel bir elbisedir.
Tom didn't have on his shoes.
- Tom ayakkabılarını giymemişti.
She took off her old shoes and put on the new ones.
- Eski ayakkabılarını çıkararak yenilerini giydi.
Tom put on his shoes.
- Tom ayakkabılarını giydi.
She was wearing dark brown shoes.
- O koyu kahverengi ayakkabılar giyiyordu.
She was wearing a gown of satin.
- O, saten bir sabahlık giymişti.