Eski kitaplarımı bağışlıyorum.
- I'm giving my old books away.
Bu yıl birbirimize Noel armağanları vermek yerine hediyeler için harcayacağımız miktarı hayır kurumuna bağışladık.
- Instead of giving each other Christmas presents this year, we donated the amount we would have spent on presents to a charity.
Bilgisayarımı hibe ediyorum.
- I'm giving my computers away.
Arabamı hibe ediyorum.
- I'm giving my car away.
Doğum yapma süreci çok acı vericidir.
- The process of giving birth is very painful.
Televizyon bilgi vermek için çok önemli bir araçtır.
- Television is a very important medium for giving information.
Nesne, yanıp sönen ışıklar vererek, güneye doğru uçtu.
- The object flew away to the south, giving out flashes of light.
Tom ölünceye kadar konserler vermeye devam etti.
- Tom continued giving concerts until he died.
Tom'un Mary'ye para vermeye hiç niyeti yoktu.
- Tom had no intention of giving Mary any money.
EVET işareti vererek yanıtladı.
- He responded by giving the OK gesture.
Tom çaldığı tüm parayı geri vererek özür dilemeye çalıştı.
- Tom tried to make amends by giving back all the money he had stolen.