giving pleasure; pleasing in manner

listen to the pronunciation of giving pleasure; pleasing in manner
Englisch - Türkisch

Definition von giving pleasure; pleasing in manner im Englisch Türkisch wörterbuch

pleasant
güzel

Güzel bir gündü ama parkta çok az kişi vardı. - It was a pleasant day, but there were few people in the park.

Bugün güzel bir gündü. - Today was a pleasant day.

pleasant
hoş

Seni burada görmek ne hoş sürpriz! - What a pleasant surprise to see you here!

Eski arkadaşımla buluşmak çok hoştu. - Meeting my old friend was very pleasant.

pleasant
güzel latif
pleasant
gökçe
pleasant
pleasantnessmemnuniyet verici oluş
pleasant
{s} sevimli
pleasant
{s} keyifli

O çok keyifli görünüyor. - He seems very pleasant.

Mike'ın Yumi ile konuşması keyifliydi. - It was pleasant for Mike to talk to Yumi.

pleasant
{s} tatlı
pleasant
hoşa gitme
pleasant
pleasantlyhoşa gider bir şekilde
pleasant
şirin
pleasant
canayakın
pleasant
sıcak
pleasant
samimi
pleasant
{s} hoş, güzel, tatlı, latif
Englisch - Englisch
pleasant
giving pleasure; pleasing in manner
Favoriten