giving offense

listen to the pronunciation of giving offense
Englisch - Türkisch

Definition von giving offense im Englisch Türkisch wörterbuch

shameful
{s} yüz kızartıcı

İnsanların açlık çektiği yerler varken, Japonya'da birçok yiyeceğin atıldığı bir sürü meskenlerin ve restoranların olması yüz kızartıcı bir gerçektir. - It is a shameful fact that, while there are lands where people suffer from hunger, within Japan there are many households and restaurants where much food is thrown away.

shameful
{s} utanç verici, yüz kızartıcı, utandırıcı, utanılacak, ayıp; rezil
shameful
{s} utandırıcı
shameful
{s} utanç verici

Onun utanç verici bir biçimde davrandıklarını söylediler. - They said he had acted shamefully.

Yer utanç verici bir biçimde bakımsızdı. - The place was shamefully neglected.

give offense
incitmek
give offense
sinirlendirmek
shameful
ayıp

Senin davranışın ayıptı. - Your behaviour was shameful.

shameful
çirkince
shameful
yüzkızartıcı
give offense
kırmak
give offense
gücendirmek
give offense
darıltmak
shameful
shamefulness utandırıcı
shameful
çirkin
shameful
shamefully utanılacak şekilde
shameful
{s} rezil
shameful
{s} kepaze
Englisch - Englisch
shameful
give offense
offend, insult, hurt the feelings of
giving offense

    Silbentrennung

    gi·ving of·fense

    Türkische aussprache

    gîvîng ıfens

    Aussprache

    /ˈgəvəɴɢ əˈfens/ /ˈɡɪvɪŋ əˈfɛns/
Favoriten