giving amusement; diverting; as, an amusing story

listen to the pronunciation of giving amusement; diverting; as, an amusing story
Englisch - Türkisch

Definition von giving amusement; diverting; as, an amusing story im Englisch Türkisch wörterbuch

amusing
{s} eğlenceli

Onunla olmak eğlenceli. - She is amusing to be with.

Bu kitap, o kitaptan daha az eğlenceli değil. - This book is not less amusing than that one.

amusing
ahenkli
amusing
eğlendirerek
amusing
güldürücü
amusing
şaka yapan
amusing
hoş
amusing
zarif
amusing
{f} eğlendir

Bu video çok eğlendiriyor. - This video is very amusing.

Çocuklar böyle eğlendirici şeyler söylüyor. - The children say such amusing things.

amusing
{s} komik

Tom hikayenin komik olduğunu düşündü. - Tom thought that the story was amusing.

Ayyaşlar genellikle oldukça komiktirler. - Drunkards are often quite amusing.

amusing
eğlendirici

Çocuklar böyle eğlendirici şeyler söylüyor. - The children say such amusing things.

Çocuklarına eğlendirici bir hikaye anlattı. - She told her children an amusing story.

amusing
{s} eğlendirici; oyalayıcı; güldürücü
amusing
{s} gülünç
Englisch - Englisch
amusing
giving amusement; diverting; as, an amusing story
Favoriten