give reasons and causes

listen to the pronunciation of give reasons and causes
Englisch - Türkisch

Definition von give reasons and causes im Englisch Türkisch wörterbuch

show
{i} sergi

Sergi salonumuz genç bayanlarca çok sevildi. - Our showroom made a hit with young ladies.

Firmamızın sergi salonu bayanlar tarafından çok beğenildi. - Our company's showroom was a hit with the ladies.

show
{i} revü
show
{i} sonuç

Tom'un biyopsi sonuçlarına göre, tümör iyi huyludur. - The results of Tom's biopsy show that the tumor is benign.

Tom'un biyopsi sonuçlarına göre, tümör kanserlidir. - The results of Tom's biopsy show that the tumor is cancerous.

show
{i} şov

Bay Tsuji'nin TV şovunda söylediği şarkıya ne deniliyor? - What is that song called that Mr. Tsuji was singing in the TV show?

Bu televizyon şovu şimdi tutuluyor. - This TV show is catching on now.

show
{i} girişim
show
{i} fırsat

Ne yapabileceğini göstermen için bu büyük bir fırsat. - This is a big opportunity for you to show what you can do.

Bunun yeteneklerini göstermek için iyi bir fırsat olduğunu düşünmüyor musunuz? - Don't you think this is a good opportunity to show off your talents?

show
{i}

Bir araştırma birçok iş adamının öğle yemeğini atladığını göstermektedir. - A survey shows that many businessmen skip lunch.

Bana işin inceliklerini gösterdi. - He showed me the ropes.

show
azamet
show
tv program

Bu TV programı çocuklara yöneliktir. - This TV show is aimed at children.

Sami bu çocuk TV programını sever. - Sami loves this children's TV show.

show
delalet etmek
show
görünüş
show
{f} belli etmek
show
içeriye götürmek
show
{f} kendini göstermek
show
göz önüne koymak
show
{f} öğretmek
show
{f} belirtmek
show
{f} açıklamak delâlet etmek
show
eski veya shew göstermek
Englisch - Englisch
show
give reasons and causes

    Türkische aussprache

    gîv rizınz ınd kôzîz

    Aussprache

    /ˈgəv ˈrēzənz ənd ˈkôzəz/ /ˈɡɪv ˈriːzənz ənd ˈkɔːzɪz/
Favoriten