Üniversite ona fahri doktora unvanı verdi.
- The college bestowed an honorary degree on him.
Müdür ona bir kupa verdi.
- The manager bestowed a trophy on him.
Onu bir hediye olarak paketlememi ister misiniz?
- Do you want me to wrap it up as a gift?
Bunu kız arkadaşım için hediye olarak aldım.
- I bought this as a gift for my girlfriend.