give as a gift

listen to the pronunciation of give as a gift
Englisch - Türkisch
hediye etmek
bestow
{f} (on/upon) (-e) vermek, ihsan etmek
bestow
{f} vermek
bestow
{f} hediye etmek
bestow
bahşetmek
bestow
bağışlamak
bestow
sunmak
bestow
ver

Müdür ona bir kupa verdi. - The manager bestowed a trophy on him.

Gerçek güçlü bir adam, ona bir kadeh şarap ver! - That's a real strongman, bestow upon him a goblet of wine!

as a gift
hediye olarak

Benim için büyük zevk, Mary bana Boston'dan bir hediye olarak bir müzik kutusu getirdi. - Much to my delight, Mary brought me a music box from Boston as a gift.

Bir arkadaş hediye olarak meyve gönderdi. - A friend sent the fruit as a gift.

bestow
verme
bestow
sun,ver
bestow
{f} yerine koymak
bestow
bestowmentihsan
to give as a gift
hediye etmek
Englisch - Englisch
bestow
As a gift
datively
give as a gift

    Türkische aussprache

    gîv äz ı gîft

    Aussprache

    /ˈgəv ˈaz ə ˈgəft/ /ˈɡɪv ˈæz ə ˈɡɪft/
Favoriten