gitgide

listen to the pronunciation of gitgide
Türkisch - Englisch
more and more

More and more people are becoming seriously overweight. - Gitgide daha çok insan obezleşiyor.

The lack of a public sphere in Europe is being felt more and more keenly. - Avrupa'da kamusal alanın yokluğu gitgide daha fazla hissediliyor.

gradually

After that he began to enjoy life again and gradually recovered. - Daha sonra hayattan yeniden zevk almaya başladı ve gitgide iyileşti.

His health gradually changed for the better after he went to live in the countryside. - Kırsal alanda yaşamak için gittikten sonra onun sağlığı gitgide daha iyi oldu.

e'er
increasingly

Tom was increasingly isolated of his circle of friends. - Tom arkadaş çevresinden gitgide soyutlanmıştı.

by degrees

By degrees the friendship between him and her grew into love. - Onun ve onun arasındaki dostluk gitgide aşka dönüştü.

increasingly, gradually, more and more, by degrees
ever
gradually, by degrees; increasingly, more and more
gitgide artarak
increasingly
gitgide büyüyen şey
snowball
gitgide artan
progressive
gitgide azaltmak
taper off
gitgide azalmak
dwindle away
gitgide azalmak
seep away
gitgide güçlenmek
go from strength to strength
gitgide kötüleşen
worse and worse
gitgide kötüleşerek
from bad to worse
gitgide yükselen
rising
gitgide zayıflamak
wear thin
gitgide çökmek
go down
Türkisch - Türkisch
Zaman ilerledikçe, giderek, gittikçe, ileride
yavaş yavaş
gitgide
Favoriten