Entries are now being accepted.
- Girişler artık kabul edilmektedir.
They have access to the library.
- Onların kütüphaneye giriş izinleri var.
Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.
- Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.
The newest version uses facial-recognition software to validate a login.
- Yeni sürümü bir giriş doğrulamak için yüz tanıma yazılımı kullanır.
Yes. She got an introduction from her previous doctor and transferred to this hospital.
- Evet. O önceki doktorundan bir giriş aldı ve bu hastaneye transfer edildi.
In the introduction, the author is stating as follows.
- Giriş bölümünde, yazar aşağıda gösterildiği gibi belirtiyor.
Tom was denied entry.
- Tom'un girişi reddedildi.
You have an entry ticket.
- Senin bir giriş biletin var.
Where is the entrance to the museum?
- Müzenin girişi nerede?
I must sit for the entrance examination next year.
- Ben gelecek yıl giriş sınavına katılmalıyım.
Any input would be appreciated!
- Herhangi bir veri girişi takdir edilecektir!
We gave them our input.
- Onlara bizim veri girişini verdik.
If you combine them in this way, you get a 14 port USB hub.
- Bunları bu şekilde birleştirirsen; 14 girişli bir USB çoklayıcı elde edersin.
Please make an appointment to come in and discuss this further.
- İçeriye girmek ve bunu daha fazla görüşmek için bir randevu al lütfen.
We didn't hear you come in.
- İçeri girdiğini duymadım.
He's studying hard so he can pass the entrance exam.
- Giriş sınavını geçebilsin diye, o sıkı çalışıyor.
Tom passed his driving test on his first attempt.
- Tom ilk girişinde sürücü sınavını geçti.
You are banned from entering this place.
- Buraya girişiniz yasaklandı.
Tom is an enterprising young man.
- Tom girişimci genç bir adam.
Upon arriving home, he immediately set about preparing a meal.
- Eve vardıktan sonra derhal bir yemek hazırlamaya girişti.
The introduction of the new tax is expected to affect the entire economy.
- Yeni vergi girişinin tüm ekonomiyi etkilemesi bekleniyor.
In the introduction, the author is stating as follows.
- Giriş bölümünde, yazar aşağıda gösterildiği gibi belirtiyor.
The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.
- Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
Tom watched them hurry through the doors, a disagreeable expression on his face.
- Tom, yüzünde tatsız bir ifade, onların kapılardan acele ile girişini izledi.
Tom broke the door window, reached inside, unlocked the door and got into the car.
- Tom kapı camını kırdı, içeriye girdi, kapının kilidini açtı ve arabaya bindi.
He got into this school in September last year.
- Geçen yıl eylül ayında bu okula girdi.
It's possible that Tom will get into Harvard.
- Tom'un Harvard'a girmesi mümkündür.
Tom tried to get into the locked room.
- Tom kilitli odaya girmeye çalıştı.
An Englishman, a Belgian and a Dutchman enter a pub and sit down at the counter. Says the barkeeper, Wait a minute, is this a joke or what?
- İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?
One hundred and fifty people entered the marathon race.
- Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
I saw Jane go into her classroom with a smile.
- Jane'nin tebessümle sınıfana girdiğini gördüm.
I saw him go into the toilet a few minutes ago.
- Beş dakika önce onun tuvalete girdiğini gördüm.
He applied for admission to the club.
- O, kulübe giriş için başvurdu.
The admission is ten dollars a person.
- Giriş ücreti bir kişi için 10 dolardır.
I will meet you in the hotel foyer.
- Ben sizi otelin giriş salonunda karşılayacağım.
Yes. She got an introduction from her previous doctor and transferred to this hospital.
- Evet. O önceki doktorundan bir giriş aldı ve bu hastaneye transfer edildi.
In the introduction, the author is stating as follows.
- Giriş bölümünde, yazar aşağıda gösterildiği gibi belirtiyor.
You are banned from entering this place.
- Buraya girişiniz yasaklandı.
The man is checking in at a hotel.
- Adam bir otelde giriş yapıyor.
This is the main gate to their house.
- Onların evinin giriş kapısı burasıdır.
A car was blocking the gateway.
- Bir araba giriş kapısını kapatıyordu.
A man suddenly appeared in the doorway.
- Kapı girişinde aniden bir adam göründü.
Tom moved toward the doorway.
- Tom girişe doğru hareket etti.
Please hang your coat in the anteroom.
- Lütfen ceketinizi giriş salonunda asın.
No admittance during the performance.
- Gösteri boyunca giriş izni yoktur.
A car was blocking the gateway.
- Bir araba giriş kapısını kapatıyordu.