Though he was untested, it soon became evident that he had the chops to run with the big boys.
He chops wood all day.
Please make an appointment to come in and discuss this further.
- İçeriye girmek ve bunu daha fazla görüşmek için bir randevu al lütfen.
We didn't hear you come in.
- İçeri girdiğini duymadım.
I can't believe that you actually got into Harvard.
- Harvard'a gerçekten girdiğine inanamıyorum.
He got into this school in September last year.
- Geçen yıl eylül ayında bu okula girdi.
It's possible that Tom will get into Harvard.
- Tom'un Harvard'a girmesi mümkündür.
Does Tom get into the city very often?
- Tom çok sık şehre girer mi?
One hundred and fifty people entered the marathon race.
- Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
This ticket allows two people to enter.
- Bu bilet iki kişinin girmesine olanak tanır.
I saw Jane go into her classroom with a smile.
- Jane'nin tebessümle sınıfana girdiğini gördüm.
I saw him go into the toilet a few minutes ago.
- Beş dakika önce onun tuvalete girdiğini gördüm.
Thanks for your input.
- Veri girişin için teşekkürler.
Any input would be appreciated!
- Herhangi bir veri girişi takdir edilecektir!