Bu balık zehirli değildir.
- Dieser Fisch ist nicht giftig.
Tom'un tırnaklarını ısırma alışkanlığı vardır.
- Tom has the habit of biting his nails.
Kolumu ısıran sivrisineği fark etmedim.
- I was not aware of a mosquito biting my arm.
Tırnaklarını ısırmaktan vazgeç.
- Stop biting your nails.
Tom'un tırnaklarını ısırma alışkanlığı vardır.
- Tom has the habit of biting his nails.
The wicked step-mother was taken before the judge, and put into a barrel filled with boiling oil and venomous snakes, and died an evil death.
- Die böse Stiefmutter ward vor Gericht gestellt und in ein Fass gesteckt, das mit siedendem Öl und giftigen Schlangen angefüllt war, und starb eines bösen Todes.
This snake is not venomous.
- Diese Schlange ist nicht giftig.