gidiyor

listen to the pronunciation of gidiyor
Türkisch - Englisch
going
goes
gidiyor muyuz?
are we going?
git
go
git
{f} going

Before going to work in Paris, I have to brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.

Before going to study in Paris, I must brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

git
{f} gone

The new couple have gone off to Hawaii on their honeymoon. - Yeni çift balayında Hawaii'ye gitti.

Mr White has gone to Canada. - Bay White Kanada'ya gitti.

git
(Meteoroloji) met

Who's your favorite heavy metal guitarist? - Favori heavy metal gitaristin kim?

If you had never gone to Boston, you wouldn't have met Tom. - Boston'a hiç gitmediysen Tom'la tanışamazdın.

işlerin nasıl gidiyor
how is work going
işlerin nasıl gidiyor
how is work
nasıl gidiyor
how fares it
git
ebb
git
get along with

I just can't get along with him. - Onunla anlaşamadım gitti.

git
went

Do you know where your father went? - Babanın nereye gittiğini biliyor musun?

Yumi went there by herself. - Yumi oraya kendi gitti.

git
going to

Before going to work in Paris I must freshen up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

Before going to study in Paris, I must brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

git
go#to
git
türkçeyi ingilizceye çevir
nasıl gidiyor
how is it goin?

How is it going with Tom? - Tom'la nasıl gidiyor?

How is it going with them? - Onlarla hayat nasıl gidiyor?

GiT
goto
Nasıl gidiyor?
How's things?
bu otobüs new york'a mı gidiyor
Is this the bus to New York
bu otobüs oraya gidiyor mu
Does this bus go there
bu otobüs oraya gidiyor mu
Does this bus go to that place
bu tren new york'a mı gidiyor
Is this the train to New York
bu tren oraya gidiyor mu
Does this train go to that place
bu yol gidiyor
Is this the road to
bu yol nereye gidiyor
Where does this road go
git
go to

It will not make much difference whether you go today or tomorrow. - Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.

I want to go to London. - Londra'ya gitmek isterim.

hangi otobüs belediye merkezine gidiyor
Which bus goes to city hall
hangi otobüs havalimanına gidiyor
Which bus goes to the airport
hangi otobüs şehir merkezine gidiyor
Which bus goes to downtown
nasıl gidiyor
How is it going

How is it going with them? - Onlarla hayat nasıl gidiyor?

How is it going with her? - Onunla hayat nasıl gidiyor?

okul nasıl gidiyor
how is the school going
Englisch - Englisch

Definition von gidiyor im Englisch Englisch wörterbuch

git
A contemptible person
git
To leave
git
A silly, incompetent, stupid, annoying, or childish person
git
disapproval If you refer to another person as a git, you mean you dislike them and find them annoying. Variant of get. an offensive word for an unpleasant and annoying person, especially a man (get (16-20 centuries), from get )
git
a person who is deemed to be despicable or contemptible; "only a rotter would do that"; "kill the rat"; "throw the bum out"; "you cowardly little pukes!"; "the British call a contemptible person a `git'"
git
To get
git
Group travel in which individuals purchase a group package in which they will travel with others along a pre-set itinerary
git
Abr Group inclusive tour A group tour that is offered only if a minimum number of people book for it
git
{f} get (Colloquial)
git
A stupid or unpleasant person
git
synonym for gastrointestinal tract
Kurdisch - Türkisch

Definition von gidiyor im Kurdisch Türkisch wörterbuch

git
darboğaz
gît
kışın belirli soğuk günleri
gît
bela
gît
musibet
gît
varta
gît
badire
Englisch - Türkisch

Definition von gidiyor im Englisch Türkisch wörterbuch

git
(Argo) defol, kış kış
Französisch - Türkisch

Definition von gidiyor im Französisch Türkisch wörterbuch

gît
gésir
gidiyor
Favoriten