gidilecek

Türkisch - Englisch

Definition von gidilecek im Türkisch Englisch wörterbuch

Destination

Relevante Übersetzungen

gidilecek yer

destination

I can't change the direction of the wind, but I can adjust my sails to always reach my destination. - Rüzgarın yönünü değiştiremem ama gidilecek yere ulaşmak için her zaman yelkenlerimi ayarlayabilirim.

Text me after you get to your destination. - Gidilecek yere vardıktan sonra bana mesaj at.

gidilecek yer

(Bilgisayar) go to what

gidilecek yer imi

(Bilgisayar) go to bookmark

gidilecek yer işareti

(Bilgisayar) go to bookmark

git

go

git

{f} going

Before going to study in Paris, I have to brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.

Before going to work in Paris, I have to brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.

git

{f} gone

Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone. - Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.

She may have gone out to do some shopping. - O biraz alışveriş yapmak için dışarı gitmiş olabilir.

git

(Meteoroloji) met

I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met. - Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.

When I went to Tokyo, I met him. - Ben Tokyo'ya gittiğim zaman ona rastladım.

git

ebb

git

get along with

I just can't get along with him. - Onunla anlaşamadım gitti.

git

went

Yumi went there by herself. - Yumi oraya kendi gitti.

We went to London last year. - Geçen yıl Londra'ya gittik.

git

going to

Before going to study in Paris, I have to brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.

Before going to work in Paris, I have to brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.

git

go#to

git

türkçeyi ingilizceye çevir

GiT

goto

git

go to

I want to go to America someday. - Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.

I wish to go to Hawaii. - Hawaii'ye gitmeyi diliyorum.

Englisch - Englisch

Definition von gidilecek im Englisch Englisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

git

A contemptible person

git

To leave

git

A silly, incompetent, stupid, annoying, or childish person

git

disapproval If you refer to another person as a git, you mean you dislike them and find them annoying. Variant of get. an offensive word for an unpleasant and annoying person, especially a man (get (16-20 centuries), from get )

git

a person who is deemed to be despicable or contemptible; "only a rotter would do that"; "kill the rat"; "throw the bum out"; "you cowardly little pukes!"; "the British call a contemptible person a `git'"

git

To get

git

Group travel in which individuals purchase a group package in which they will travel with others along a pre-set itinerary

git

Abr Group inclusive tour A group tour that is offered only if a minimum number of people book for it

git

{f} get (Colloquial)

git

A stupid or unpleasant person

git

synonym for gastrointestinal tract

Kurdisch - Türkisch

Definition von gidilecek im Kurdisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

git

darboğaz

gît

kışın belirli soğuk günleri

gît

bela

gît

musibet

gît

varta

gît

badire

Englisch - Türkisch

Definition von gidilecek im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

git

(Argo) defol, kış kış

Französisch - Türkisch

Definition von gidilecek im Französisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

gît

gésir

Silbentrennung

gi·di·le·cek

Gemeinsame Collocations

gidilecek yer