gideceğim

listen to the pronunciation of gideceğim
Türkisch - Englisch
too

If Tom goes, I'll go, too. - Tom giderse ben de gideceğim.

If Tom is going to the zoo with you, I'll go, too. - Tom hayvanat bahçesine seninle gidiyorsa ben de gideceğim.

i will go
git
go
git
{f} going

Before going to work in Paris, I must brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

Before going to work in Paris I must freshen up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

git
{f} gone

Mathematics is the part of science you could continue to do if you woke up tomorrow and discovered the universe was gone. - Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.

Mr White has gone to Canada. - Bay White Kanada'ya gitti.

git
(Meteoroloji) met

I went to Kobe, where I first met her. - Onunla ilk tanıştığımız yer olan Kobe'ye gittim.

I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met. - Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.

git
ebb
git
get along with

I just can't get along with him. - Onunla anlaşamadım gitti.

git
went

We went to London last year. - Geçen yıl Londra'ya gittik.

Yumi went there by herself. - Yumi oraya kendi gitti.

git
going to

Before going to work in Paris I must freshen up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

Before going to work in Paris, I have to brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.

git
go#to
git
türkçeyi ingilizceye çevir
GiT
goto
git
go to

I want to go to America someday. - Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.

It will not make much difference whether you go today or tomorrow. - Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.

Englisch - Englisch

Definition von gideceğim im Englisch Englisch wörterbuch

git
A contemptible person
git
To leave
git
A silly, incompetent, stupid, annoying, or childish person
git
disapproval If you refer to another person as a git, you mean you dislike them and find them annoying. Variant of get. an offensive word for an unpleasant and annoying person, especially a man (get (16-20 centuries), from get )
git
a person who is deemed to be despicable or contemptible; "only a rotter would do that"; "kill the rat"; "throw the bum out"; "you cowardly little pukes!"; "the British call a contemptible person a `git'"
git
To get
git
Group travel in which individuals purchase a group package in which they will travel with others along a pre-set itinerary
git
Abr Group inclusive tour A group tour that is offered only if a minimum number of people book for it
git
{f} get (Colloquial)
git
A stupid or unpleasant person
git
synonym for gastrointestinal tract
Kurdisch - Türkisch

Definition von gideceğim im Kurdisch Türkisch wörterbuch

git
darboğaz
gît
kışın belirli soğuk günleri
gît
bela
gît
musibet
gît
varta
gît
badire
Englisch - Türkisch

Definition von gideceğim im Englisch Türkisch wörterbuch

git
(Argo) defol, kış kış
Französisch - Türkisch

Definition von gideceğim im Französisch Türkisch wörterbuch

gît
gésir
gideceğim
Favoriten