gezin

listen to the pronunciation of gezin
Türkisch - Englisch
(Bilgisayar) hover
{f} loaf
wander about
get around

In the end, because of the disease, he became unable to walk and had to use a motorized wheelchair to get around. - Sonunda, hastalıktan dolayı yürüyemez hale geldi ve gezinmek için motorlu tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kaldı.

I don't get around as well as I used to. - Ben eskisi kadar iyi gezinmiyorum

walk about
got around
{f} promenade
{f} pace
{f} go around
strolling

We can do lots of strolling. - Bir sürü gezinti yapabiliriz.

gez
ambulate
gez
(Askeri) back sight
gez
wander

I spent an hour wandering before I realised which way I needed to go. - Hangi yola gitmem gerektiğini fark etmeden önce gezinerek bir saat harcadım.

I had some free time, so I wandered around town. - Biraz boş zamanım vardı, bu yüzden şehri gezdim.

gez
{f} tour

The purpose of our trip is to visit friends and see some tourist spots. - Gezimizin amacı arkadaşları ziyaret etmek ve bazı turistik noktaları görmektir.

Do you have any sightseeing tours of this town? - Bu şehirle ilgili gezi turlarınız var mı?

gez
{f} loafing
gez
{f} jaunt
gez
{f} touring

I'm looking forward to touring bookstores in the US. - Amerika'daki kitapçılarda gezinmeyi dört gözle bekliyorum.

Tom is touring with Mary's band. - Tom Mary'nin grubuyla geziyor.

gez
{f} wandering

The boy was wandering about the town. - Çocuk kasabayı geziniyordu.

I spent an hour wandering before I realised which way I needed to go. - Hangi yola gitmem gerektiğini fark etmeden önce gezinerek bir saat harcadım.

gez
sightsee

I want to get a sightseeing visa. - Bir gezi için vize almak istiyorum.

Do you have any sightseeing tours of this town? - Bu şehirle ilgili gezi turlarınız var mı?

Gez
(Askeri) rear sight
gez
hindsight
gez
plumb line
gez
(silah) notch
gez
notch in an arrow
gez
rope with knots at intervals for measuring ground
gez
(silah) backsight; (ok) notch
gez
backsight
gez
rear sight (of a gun)
gez
cubit
Türkisch - Türkisch

Definition von gezin im Türkisch Türkisch wörterbuch

GEZ
(Osmanlı Dönemi) f. Arşın, endaze
GEZ
(Osmanlı Dönemi) Tâlim için yapılmış kısa ok
GEZ
(Osmanlı Dönemi) Okun çentiği
GEZ
(Osmanlı Dönemi) İlgın ağacı
gez
Yapı işlerinde kullanılan çekül
gez
Tüfek, tabanca gibi ateşli silâhlarda namlunun gerisinde bulunan ve nişan alırken arpacıkla birlikte göz ile hedef arasında aynı doğru üzerine getirilen kertik
gez
Yer ölçmeye yarar düğümlü ip
gez
Okun, kirişe geçen ucundaki kertik
gez
Talim için yapılmış kısa ok
gez
Okun kirişe geçen ucundaki kertik
gezin
Favoriten