I am just a wanderer, seeking for purity of a soul.
- Ben sadece bir gezginim, bir ruhun saflığını arıyorum.
I am not much of a traveller.
- Ben çok gezgin değilim.
I am just a traveller who seeks the purity of the soul.
- Ben yalnızca ruhun saflığını arayan bir gezginim.
The traveler stopped to ask me the way.
- Gezgin bana yol sormak için durdu.
The traveler arrived in New York in the evening.
- Gezgin, akşam New York'a ulaştı.