gewissenhaft

listen to the pronunciation of gewissenhaft
Deutsch - Türkisch
Englisch - Türkisch

Definition von gewissenhaft im Englisch Türkisch wörterbuch

assiduous
{s} gayretli
conscientious
{s} özenli, itinalı
conscientious
{s} dürüst

Tom dürüst, değil mi? - Tom is conscientious, isn't he?

conscientious
vazifeşinas

Tom oldukça vazifeşinas, değil mi? - Tom is quite conscientious, isn't he?

assiduous
sebatkâr
assiduous
dikkatli ve sürekli ilgisi olan
assiduously
harıl harıl
conscientious
vicdanlı

Tom gerçekten vicdanlı bir adamdır. - Tom is a real conscientious guy.

Tom bana Mary'nin vicdanlı olduğunu düşündüğünü söyledi. - Tom told me that he thought Mary was conscientious.

conscientious
özenli dikkatli
assiduous
{s} devamlı
assiduous
{s} özenli
assiduous
{s} bezmeyerek çalışan, dikkatli ve devamlı çalışan; dikkatli ve devamlı (bir çalışma)
assiduous
{s} dikkatli
assiduous
{s} çalışkan
assiduous
{s} sürekli
conscientious
conscientious objector vicdani ve dini inançlarına aykırı olduğunu ileri sürerek askerlik hizmetini ifa etmeyi reddeden kimse
conscientious
conscientiously vicdani olarak
conscientious
(sıfat) vicdanlı, insaflı, dürüst, hakçı
Deutsch - Englisch
conscientiously
precise
religiously
sedulous
faithful
assiduous
studious
assiduously
conscientious

Though Alfred is scrupulous in fulfilling his duties at work, he is less conscientious about his obligations at home. - Obwohl Alfred penibel beim Erfüllen seiner Aufgaben bei der Arbeit ist, ist er weniger gewissenhaft bei seinen Pflichten zu Hause.

scrupulously
scrupulous
religious
conscionable
allzu gewissenhaft
overscrupulous