Bağışlanan hiçbir şeyi kabul etmemeliyiz.
- We must not take anything for granted.
Birkaç hibe mevcuttur.
- Several grants are available.
Bu öğrenim hibesi bana bölüm konseyi tarafından verildi.
- This study grant was given to me by the departmental council.
Ona Amerikan vatandaşlığı verilecek.
- He'll be granted American citizenship.
Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi.
- We were granted the privilege of fishing in this bay.
Sanırım onun her zaman istediğini yapmasına izin vermeyi durdurmamın zamanıdır.
- I think it's time for me to stop allowing her to always have her own way.
Neden bunun olmasına izin veriyoruz?
- Why are we allowing this to happen?