Tom told me to stay relaxed.
- Tom bana gevşemiş kalmamı söyledi.
Tom said I seemed relaxed.
- Tom gevşemiş göründüğümü söyledi.
Tom looked like he was relaxed.
- Tom gevşemiş gibi görünüyordu.
The rules were recently relaxed.
- Kurallar son zamanlarda gevşemişti.
Take a deep breath and then relax.
- Derin bir nefes al ve sonra gevşe.
You'd better relax a bit.
- Biraz gevşemelisiniz.