gevşemek

listen to the pronunciation of gevşemek
Türkisch - Englisch
unwind
relax

I just want to sit on the beach and relax for a week. - Sadece kumsalda oturup bir hafta boyunca gevşemek istiyorum.

loosen

I like to do a few exercises to loosen up before I run. - Koşmadan önce gevşemek için birkaç egzersiz yapmayı severim.

soften
let upon
slacken
slack off
come loose
flag
ease off
go limp
slang to be tickled pink
work loose
come unstuck
cool down
fade
get loose
let up
unbend
to loosen; to relax; to slacken, to diminish
languish
(for control, discipline, etc.) to loosen up
slack
let go
to loosen, slacken, become lax
unbrace oneself
diminish
slump
become loose
disengage
relent
unfasten
gevşeme
play
gevşeme
{i} loosening
gevşeme
(Dilbilim) final glide
gevşeme
slack
gevşe
{f} relaxed

The rules were recently relaxed. - Kurallar son zamanlarda gevşemişti.

Tom looked like he was relaxed. - Tom gevşemiş gibi görünüyordu.

gevşe
{f} relaxing
gevşe
slacken
gevşe
relax

Take a deep breath and then relax. - Derin bir nefes al ve sonra gevşe.

You'd better relax a bit. - Biraz gevşemelisiniz.

gevşe
{f} slackening
asfalyaları gevşemek
slang to go weak, become too limp to stand
gevşe
unbent
gevşe
unbend
gevşe
unbending
gevşeme
loosening up (of control, discipline, etc.)
gevşeme
loosening, slackening, laxation
gevşeme
med. diastole
gevşeme
relaxation

Sami showed Layla some relaxation exercises. - Sami, Leyla'ya bazı gevşeme egzersizleri gösterdi.

gevşeme
slackening
gevşeme
let up
gevşeme
laxation
vidaları gevşemek
slang to be unable to control one's laughter
Türkisch - Türkisch
Çözülmek
Para piyasasında değer yitirmek
Sevmek, hoşlanmak
Yumuşamak, yatışmak, sakinleşmek: "Poker lafını işitmesin, eli ayağı gevşiyor."- A. İlhan
Sertlik ve gerginliği bozulmak
Sertlik ve gerginliği bozulmak: "Kar kalkmış, hava açmış, ayaz gevşemişti."- A. Gündüz. Çözülmek
Yumuşamak, yatışmak, sakinleşmek
gevşeme
Para piyasasında değer yitimi
gevşeme
Gerilen kasların veya öfke, kaygı, korku gibi coşkularla artan ruhsal gerilimin normal duruma gelmesi
gevşeme
Yüreğin atmasında kasılmadan sonra gelen dinlenme ve içine kan dolma dönemi
gevşeme
İsteğin, çabanın, ciddiyetin azalması
gevşeme
Gevşemek işi
gevşeme
Gerilmiş vücut bölümlerinin, direnci olmadan, kendi ağırlıklarıyla, bazı hareketlerle yeniden kendi durumuna gelmesi, gerilme karşıtı
gevşemek
Favoriten