Eski karımı hâlâ özlüyorum ama benim amacım iyileşmek.
- I still miss my ex-wife, but my aim is getting better.
İşler iyileşmeye devam ediyor.
- Things keep getting better.
Biz iyileşmek zorundayız.
- We have to get better.
Ben gitarda iyileşmek istiyorum.
- I want to get better at guitar.
Teniste iyileşmek istiyorum.
- I want to get better at tennis.
Biz iyileşmek zorundayız.
- We have to get better.
Fransızca konuşmada daha iyi olmak istiyorum.
- I would like to get better at speaking French.
Daha iyi olmak istiyorsan bu ilacı almak zorundasın.
- If you ever want to get better, you have to take this medicine.
İnşallah yakında iyileşirsin.
- Hope you'll get better soon.
O iki hafta içinde iyileşecek.
- He will get better in two weeks.
... And they were getting better, and I couldn't explain that. ...
... It's getting better and better by the day. ...