Atletizm yarışması 15 Ekim'de düzenlendi.
- The athletic meet took place on October 15.
Yarın atletik yarışmaya katılmamız gerekiyor.
- We are supposed to take part in the athletic meet tomorrow.
Yakında toplanacağız.
- We'll get together soon.
Toplanalım ve onu tartışalım.
- Let's get together and talk it over.
Daha sonra buluşmak istiyor musunuz?
- Do you want to get together later?
Bu hafta sonu buluşmak ister misin?
- Do you want to get together this weekend?
Bill ve John sohbet etmek için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
- Bill and John like to get together once a month to chat.
Bill ve John çene çalmak için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
- Bill and John like to get together once a month to shoot the breeze.
Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.
- She promised to meet him at the coffee shop.
Paris'te onunla buluşma şansım vardı.
- I had a chance to meet him in Paris.
Beni istasyonda karşılamayı unutma.
- Do not forget to meet me at the station.
Biz şirketimizin atletizm karşılamasına katıldık.
- We participated in the athletic meet of our company.