Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- I'll do my best on the test.
Yeteneğimin en iyisine göre görevimi yapacağım.
- I will do my duty to the best of my ability.
Yapabileceğinin en iyisini yaptın.
- You've done the best you can do.
Sadece yapabileceğinin en iyisini yap.
- Just do the best you can.
En çok bu kitabı seviyorum.
- I like this book best.
En çok sevdiğin birini al, hangisi olursa olsun.
- Take the one you like best, whichever it is.
Benim en iyi dostum bir kitaptır.
- My best friend is a book.
Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.
- Administrator and moderators are working for the best language tool, Tatoeba Project.
Tom işi elinden gelen en iyi şekilde yaptı.
- Tom did the job the best he could.
O, fırsatı en iyi şekilde değerlendirdi.
- He made the best of the opportunity.
Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım.
- I'll do my best to pass the examination.
Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım.
- I will do my best to pass the examination.
Many people returned to work a bit anxious, they acknowledged, but grimly determined not to let terrorists get the better of them.