İnsanlar ona karşı geldiği zaman o sinirlenmek eğilimindedir.
- He tends to get angry when people oppose him.
Kızmak için neden yok.
- That's no reason to get angry.
Mary, sakin ol. Kızmak zararlıdır.
- Mary, come down. It is harmful to get angry.
Ofisime varmak yaklaşık on beş dakika alır.
- It takes about 15 minutes to get to my office.
Arabayla istasyondan amcamın evine varmak yaklaşık sadece beş dakika aldı.
- It took only about five minutes to get to my uncle's house from the station by car.
İşe başlamak istiyorum.
- I want to get to work.
Çalışmaya başlamak zorundayım.
- I have to get to work.
Erkek arkadaşım başka kızlarla konuştuğu zaman sinirleniyorum.
- I get angry when my boyfriend talks to other girls.
Benimle ilgili olarak, sinirlenince sessizliğe büründüğümü bilmelisin.
- Something you should know about me is that when I get angry, I get quiet.
Kent merkezine ulaşmak için hangi otobüs veya trene binebileceğimi bana söyleyebilir misin?
- Can you tell me which bus or train I can take to get to the town centre?
Tom çatıya ulaşmak için merdivene tırmandı.
- Tom climbed up a ladder to get to the roof.
He's refusing to testify. I think the Mob got to him.
This job's really getting to me. I don't know how much longer I'll last.