Ofisime varmak yaklaşık on beş dakika alır.
- It takes about 15 minutes to get to my office.
Arabayla istasyondan amcamın evine varmak yaklaşık sadece beş dakika aldı.
- It took only about five minutes to get to my uncle's house from the station by car.
İşe başlamak istiyorum.
- I want to get to work.
Çalışmaya başlamak zorundayım.
- I have to get to work.
Kent merkezine ulaşmak için hangi otobüs veya trene binebileceğimi bana söyleyebilir misin?
- Can you tell me which bus or train I can take to get to the town centre?
Onlar Avrupa'ya ulaşmak için umutsuzdu.
- They were desperate to get to Europe.
He's refusing to testify. I think the Mob got to him.
This job's really getting to me. I don't know how much longer I'll last.