İş ilişkilerim hakkında günlük kayıt tutarım.
- I keep a daily record of my business dealings.
Tom, başkaları ile olan ilişkilerinde her zaman adil ve kararlı olduğundan dolayı iş dünyasında itibarlıdır.
- Tom is respected in the business community because he is always fair and square in his dealings with others.
İş ilişkilerim hakkında günlük kayıt tutarım.
- I keep a daily record of my business dealings.
Tom, başkaları ile olan ilişkilerinde her zaman adil ve kararlı olduğundan dolayı iş dünyasında itibarlıdır.
- Tom is respected in the business community because he is always fair and square in his dealings with others.
İş ilişkilerim hakkında günlük kayıt tutarım.
- I keep a daily record of my business dealings.
Evimin yanında birkaç dükkân var.
- There are some shops near my house.
Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.
- I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops.
İşlerine karışmaya niyetim yok.
- I have no intention of meddling in your affairs.
Biz resmî ve özel işler arasına çizgi çizmeliyiz.
- We should draw the line between public and private affairs.
Bir dolandırıcı ile ilişkin vardı.
- You had dealings with a crook.
Tom'un Mary ile hiç herhangi bir ilişkisi oldu mu?
- Did Tom ever have any dealings with Mary?
On Sundays, shops stay closed.
- Sonntags bleiben die Geschäfte geschlossen.
I went to many shops to look for the book.
- Ich suchte viele Geschäfte auf, um nach dem Buch zu suchen.