gerund of to count; an act of counting

listen to the pronunciation of gerund of to count; an act of counting
Englisch - Türkisch

Definition von gerund of to count; an act of counting im Englisch Türkisch wörterbuch

counting
sağlayarak
counting
{f} say

Ben insanların sayısını sayıyorum. - I'm counting the number of people.

Seni tekrar görünceye kadar dakikaları sayıyorum. - I'm counting the minutes until I see you again.

counting
(Politika, Siyaset) oy sayımı
counting
{i} sayma

Saymada yanlış yapmamaya özen göstermelisin. - You must be accurate in counting.

Başkalarının ceplerindeki parayı saymak iyi değildir ama ilginçtir. - Counting money in other people's pockets isn't good, but it's interesting.

counting
{i} hesap

Abaküsler hesaplama aracıdır. - Abacuses are counting devices.

Tom Mary'nin, parti hazırlığı için ona yardım edeceğini hesaplamıştı. - Tom was counting on Mary to help him get ready for the party.

counting
{i} sayım

Oy pusulalarının sayımı yarım saat aldı. - The counting of the ballots took half an hour.

Englisch - Englisch
counting
gerund of to count; an act of counting
Favoriten