He wants to pay back the money he owes.
- Borçlu olduğu parayı geri ödemek istiyor.
We'll have to pay back that loan one way or another.
- Bu krediyi bir şekilde geri ödemek zorunda kalacağız.
I was excited by the promise of reimbursement from my purchase.
- Satın alma işlemimden geri ödeme sözü ile heyecanlıydım.
I lost my receipt. Can I still get a refund?
- Fişimi kaybettim. Hâlâ bir geri ödeme alabilir miyim?
I certainly would like a refund.
- Kesinlikle bir geri ödeme istiyorum.