The rope tautened.
Tauten the rope.
Their marriage has been strained lately because of financial problems.
- Mali sıkıntılar nedeniyle evlilikleri son zamanlarda gerildi.
The atmosphere became strained when he came.
- O geldiğinde ortam gerginleşti.
Dad stretched after dinner.
- Babam akşam yemeğinden sonra gerindi.
I can't stretch my right arm.
- Sağ kolumu geremiyorum.
Tom's meeting with his boss was very tense.
- Tom'un patronuyla buluşması gerilimli idi.
In the most thrilling moment, everyone looked very tense.
- En heyecanlı anda herkes çok gergin görünüyordu.
Relax. You're all tensed up.
- Rahatlayın. Hepiniz gerginsiniz.
The atmosphere became strained when he came.
- O geldiğinde ortam gerginleşti.
Tom has been under a lot of strain recently.
- Tom son zamanlarda çok fazla gergin.
He stretched and took a deep breath.
- Gerindi ve derin bir nefes aldı.
My father stretched after dinner.
- Babam akşam yemeğinden sonra gerildi.
Though the doctor did his best, the patient's recovery was slow.
- Doktor elinden geleni yapmasına rağmen hastanın iyileşmesi yavaş gerçekleşti.
He soon recovered his composure.
- Kısa sürede soğukkanlılığını geri kazandı.
Mongolian nomads live in gers.