O, tamamen asılsız bir söylenti.
- Es ist ein völlig unbegründetes Gerücht.
Söylenti daima gerçekten daha büyüktür.
- Das Gerücht ist immer größer als die Wahrheit.
Söylenti gerçek oldu.
- The rumor proved to be true.
Ben, söylentinin kaynağını bilmiyorum.
- I don't know the origin of the rumor.
O dedikoduyu kimden duydun?
- Who did you hear that rumor from?
Bu dedikodular muhtemelen doğru.
- These rumors are probably true.