gerçek dışı

listen to the pronunciation of gerçek dışı
Türkisch - Englisch
imaginary

Some scientists believe that the greenhouse effect is imaginary. - Bazı bilimciler sera etkisinin gerçek dışı olduğuna inanıyorlar.

unsubstantial
fanciful
unreal

My crime seems unreal to me. - Suçum bana gerçek dışı görünüyor.

The budget appears to be inaccurate and unrealistic. - Bütçe hatalı ve gerçek dışı görünüyor.

delusive
(görüntü) phantasmal
unrealistic

I know it's unrealistic to expect Mary to ever fall in love with someone like me. - Mary'nin benim gibi birine şimdiye kadar aşık olmasını beklemenin gerçek dışı olduğunu biliyorum.

Tom is being unrealistic. - Tom gerçek dışı oluyor.

insubstantial
pretended
gerçek dışı karakter
lay figure
gerçekdışı
fantastic
gerçekdışı
not real; not actual; imaginary
gerçekdışı
unreal

I don't set myself unrealistic goals. - Kendime gerçekdışı hedefler belirlemiyorum.

gerçekdışı
unreal, false
Türkisch - Türkisch
Gerçeğin dışında olan, gerçek olmayan (şey)
(Hukuk) İRREALİZM
irrealist
hilafıhakikat
gerçek dışı
Favoriten