gens

listen to the pronunciation of gens
Englisch - Türkisch
soy ağacı
antro
eski Roma tarihinde kabile
geniş soy
erkeklerden hesaplanan soy silsilesi
gen
bilgi vermek
gen
malumat
gen
esk

Eskiden cinsiyetin doğuştan kazanıldığını savunanlardandım, ama artık ikili cinsiyet sistemine çok karşıyım. - I used to be really cis, but by now I've become pretty genderqueer.

Tom eski neslin bir üyesi olduğunu itiraf etmekten nefret ediyor. - Tom hates to admit that he's a member of the older generation.

gen
tam bilgi
gen
doğru haber
gen
{i} bilgi

Bilgisayarı bozdun. Aferin, dahi. - You broke the computer. Nice going, genius.

Japon öğrencilerinin genel kültür bilgisinden etkilendim. - I was impressed by the general knowledge of Japanese students.

gen
gen bilgilen/bilgilendir
gen
{i} doğru bilgi
gen
{i} haber
Türkisch - Türkisch
iktisadi kaynaklar ile siyasal iktidarın paylaşımının henüz hiyerarşik ve otoriter bir nitelik kazanmadığı, üyelerinin her konuda eşit olduğu, kandaşlık bağıyla birbirlerine bağlı insan topluluğu
Roma'nın krallık döneminde, 'Populus Romanus'u meydana getiren en küçük birlik olan klan'lara verilen ad
gen
İçinde bulunduğu hücre veya organizmaya özel bir etkisi olan, kuşaktan kuşağa ve hücreden hücreye geçen kalıtımsal öge, jen: "Eşref Şefik, köklü bir İstanbul ailesinin genleri ile bu akıcı konuşma diline egemendi."- H. Taner
Gen
jen
gen
Bir süre sürülmeyerek boş bırakılmış (tarla)
gen
Kuşaktan kuşağa ve hücreden hücreye geçen kalıtımsalöge
gen
İçinde bulunduğu hücre veya organizmada özel bir etkisi olan, kuşaktan kuşağa ve hücreden hücreye geçen kalıtımsal öge
gen
Kalıtım, soya çekim
gen
Üçgen, dörtgen gibi geometri terimlerinde "kenarlı" anlamıyla kullanılmıştır
gen
Bir süre sürülmeyerek boş bırakılmış (tarla): "Yurdumuzun neresinde işlenmemiş bir parça toprak, gen bir tarla görsem seni anarım."- N. Cumalı. İçinde bulunduğu hücre veya organizmada özel bir etkisi olan, kuşaktan kuşağa ve hücreden hücreye geçen kalıtımsal öge: "Eşref Şefik, köklü bir İstanbul ailesinin genleri ile bu akıcı konuşma diline egemendi."- H. Taner
gen
Geniş. Üçgen, dörtgen gibi geometri terimlerinde "kenarlı" anlamıyla kullanılmıştır
gen
Geniş

New York'un caddeleri çok geniş. - New York'un caddeleri çok geniştir.

New York'un caddeleri çok geniştir. - New York'un caddeleri çok geniş.

gen
Bir süre sürülmeyerek boş bırakılmış tarla
gen
işlenmemiş bakır
Englisch - Englisch
a tribal subgroup whose members are characterized by having the same descent, usually along the male line

The taboos, the laws, the rules of genses, tribes, and nations, from the lowest to the highest, are upheld by a vague terror and sacred awe which society impresses on man by threats of ill-luck, fearful evil, and terrible punishments befalling sinners and transgressors of the tabooed, of the holy and the forbidden, charged with a mysterious, highly contagious, and virulently infective life-consuming energy.

A legally defined unit of Roman society closest in meaning to and translated by English clan, but not identical to it. The gens was a collection of families whose members were related by birth, marriage or adoption. All the families were considered to have descended from a common clan ancestor although in cases where the time from the ancestor to the contemporary time was great the kinship was more remote than is meant by the English term "related." In such cases the legal definition still prevailed
generations
A clan or family connection, embracing several families of the same stock, who had a common name and certain common religious rites; a subdivision of the Roman curia or tribe
It includes those who have a common descent, and bear the same totem
{i} group of aristocratic Roman families having the same name and descended from a common ancestor on the male side (in ancient Rome); clan with common male ancestor; (Lating) family
An extended Roman clan, whose members are related by birth or marriage
Ancient Roman clan whose members were all descended from a common male ancestor. The descendants revered the original male ancestor and identified their relationship by using his name as their second name (e.g., Gaius Valerius Catullus). Marriage between members of a gens was commonly discouraged
A minor subdivision of a tribe, among American aborigines
gen
information
gen
generation
gen
genitive
gen
gender
gen
general, generally
gen
genus
gen
General

He was a general in WWII. - He was a general in the Second World War.

He was a general in the Second World War. - He was a general in WWII.

Gen
A Niger-Congo language of Togo
Gen
Gen. is a written abbreviation for General. Gen. de Gaulle sensed that nuclear weapons would fundamentally change the nature of international relations. the written abbreviation of General. information gen on. genned genning gen up to learn a lot of information about something for a particular purpose gen up on
Gen
ark
gen
Fanfiction that does not specifically focus on romance
gen
informal term for information; "give me the gen on your new line of computers
gen
{i} general information (Slang)
gen
A suffix used in scientific words in the sense of producing, generating: as, amphigen, amidogen, halogen
gen
informal term for information; "give me the gen on your new line of computers"
gen
X An expert system expert-system developed by General Electric
gen
genitive case
gen
General terms, which may apply to various areas of energy, particularly renewable energy technologies
gen
adv: yet, now, still, again; further, besides, moreover 734
gen
Generator
gen
A suffix meaning produced, generated; as, exogen
Türkisch - Englisch

Definition von gens im Türkisch Englisch wörterbuch

gen
wide

These insects are widely distributed. - Bu böcekler geniş bir alana yayıldılar.

When Columbus discovered America, bison (American buffalo) inhabited a wide-ranging area. - Columbus Amerika'yı keşfettiği zaman, bizon ( Amerikan mandası ) geniş bir alanda yaşıyordu.

gen
broad

Broadly speaking, dogs are more faithful than cats. - Genellikle, köpekler kedilerden daha sadıktırlar.

He has broad shoulders. - Onun geniş omuzları vardı.

gen
recess
gen
(Bilgisayar) width

The road is ten feet in width. - Yol on fit genişliğinde.

To calculate the volume, multiply the length by the width by the depth. - Hacimi hesaplamak için uzunluğu genişlikle ve derinlikle çarp.

gen
gene

We generally drink tea after a meal. - Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz.

General Motors laid off 76,000 workers. - General Motors 76,000 işçisini işten çıkardı.

gen
broad, wide " geniş; (tarla) unploughed
gen
biol. gene
gen
gon

Usually, I'll be gone before the morning light. - Genellikle, sabah ışığından önce gitmiş olurum.

gen
misgiving
gen
smatter
gen
slipway
gen
sanction
gen
insomuch
gen
temporality
gen
bilbo
gen
liven
gen
sulk
gen
whisker
gens

    Türkische aussprache

    cenz

    Aussprache

    /ˈʤenz/ /ˈʤɛnz/

    Etymologie

    [ 'jen ] (noun.) 1940. Shortened from generations.
Favoriten