Türkisch - Englisch
Definition von genetik im Türkisch Englisch wörterbuch
- genetics; genetic
- biol
- genetics
Genetics will never change.
-Genetik asla değişmeyecek.
Genetics doesn't lie.
-Genetik yalan söylemez.
- genetic
Does genetic engineering improve nature?
-Genetik mühendisliği doğayı geliştirir mi?
Her family had a history of genetic diseases that dated back several centuries.
-Onun ailesi birkaç yüzyıl öncesine dayanan genetik hastalıkların bir öyküsüne sahipti.
- genetical
- genetik kod
- (Biyoloji,Tıp) genetic code
- genetik olarak insan ırkının ıslahı bilimi
- eugenics
- genetik şifre
- (Biyoloji,Tıp) genetic code
- genetik algoritmalar
- genetic algorithms
- genetik analiz
- (Tıp) genetic
- genetik bilim
- (Pisikoloji, Ruhbilim) genetics
- genetik danışma
- (Biyoloji,Tıp) genetic counseling
- genetik danışmanlık
- (Pisikoloji, Ruhbilim) genetic counseling
- genetik epistemoloji
- (Pisikoloji, Ruhbilim) genetic epistemology
- genetik hassasiyet
- (Tıp) genetic factors
- genetik işaretleyiciler
- (Biyoloji,Tıp) genetic markers
- genetik kazanç
- (Biyoloji) genetic gain
- genetik mutasyon
- (Tıp) genetic mutation
- genetik mutasyona yol açan
- (Tıp) mutagenic
- genetik mühendislik
- (Biyoloji,Tıp) genetic engineering
- genetik olarak işlenmiş
- (Biyoloji) genetically engineered
- genetik programlama
- (Bilgisayar) genetic programming
- genetik rekombinasyon
- (Tıp) genetic recombination
- genetik sürüklenme
- (Pisikoloji, Ruhbilim) genetic drift
- genetik tarama
- (Biyoloji,Tıp) genetic screening
- genetik özelliksel
- genotypical
- genetik özelliksel
- genotypic
- genetik mühendisi
- Genetic engineer
- genetik yatkınlık (hastalık)
- genetic susceptibility (disease)
- genetik asimilasyon
- (Pisikoloji, Ruhbilim) genetic assimilation
- genetik açıdan kanser
- genetic aspects cancer
- genetik bileşen
- genetic component
- genetik bilgi aktarımı
- transduction
- genetik bilimi
- genetic science
- genetik denge
- (Biyoloji) genetic equilibrium
- genetik değişim
- crossover
- genetik endüstri
- (Tarım) genetic industry
- genetik etki
- (Biyoloji,Tıp) genetic effect
- genetik etkiler
- (Tıp) reproductive effect
- genetik facia
- genetic disease
- genetik faktör
- (Biyoloji,Tıp) genetic factor
- genetik faktörler
- gene pool
- genetik kirlilik
- (Denizbilim) genetic pollution
- genetik klonlama
- (Biyoloji) genetical cloning
- genetik kısırlık
- (Biyoloji) genetic sterility
- genetik linkaj
- (Tıp) genetic linkage
- genetik materyel
- (Tıp) genetic material
- genetik modifikasyonlar
- (Ticaret) usage of genetic modification
- genetik müdahale
- (Biyoloji) genetic intervention
- genetik olarak
- genetically
GloFish are genetically modified aquarium fish.
-GloFish genetik olarak değiştirilmiş akvaryum balığıdır.
- genetik olarak birbirine bağlı canlı
- ally
- genetik olarak daha baskın olan
- prepotent
- genetik olarak insan ırkının ıslahı ile ilgili
- eugenic
- genetik olarak yapıları değiştirilmiş organizmalar
- (Hukuk) genetically modified organisms
- genetik polimorfizm
- (Tıp) genetic polimorfism
- genetik polimorfizm
- (Tıp) genetic polymorphism
- genetik potansiyel
- (Biyoloji) morphogenetic potential
- genetik programlama teorileri
- (Pisikoloji, Ruhbilim) genetic programming theories
- genetik psikoloji
- genetic psychology
- genetik psikoloji
- (Pisikoloji, Ruhbilim) psychogenetics
- genetik silah
- (Askeri) genetic weapon
- genetik tanım
- (Pisikoloji, Ruhbilim) genetic description
- genetik teknikler
- (Biyoloji,Tıp) genetic techniques
- genetik toksisite testleri
- (Biyoloji) genetic toxicity tests
- genetik transkripsiyon
- (Biyoloji,Tıp) genetic transcription
- genetik vektörler
- (Biyoloji,Tıp) genetic vectors
- genetik yapı
- genetic constitution
- genetik yapı
- genetic endowment
- genetik yapı
- genetic
Is it your food or your language or your genetic makeup that makes you more feminine?
-Senin gıdan ya da dilin veya genetik yapın seni daha kadınsı yapar mı?
- genetik yöntem
- (Pisikoloji, Ruhbilim) genetic method
- genetik çeviri
- (Biyoloji,Tıp) genetic translation
- genetik özelliklerini dölüne geçirebilme
- prepotency
- tıbbi genetik
- (Tıp) medical genetics
- genetik bilimi
- genetics
- (genetik) nesil değişimi
- (Biyoloji) alternation of generations
- mikrobik genetik
- (Tıp) microbial genetics
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von genetik im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Kalıtım bilimi
- Bitki, hayvan ve insanlarda kalıtım olaylarını inceleyen biyoloji dalı, kalıtım bilimi
genetik
Silbentrennung
ge·ne·tikAussprache
Gemeinsame Collocations
genetik bilimiResimler
Historie
Favoriten